31 Ocak 2016 Pazar

Sağlık Bakanlığından SMS’li uyarı!

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu imazası ile bugün vatandaşlara toplu SMS gönderildi. Mesajda, "Diyabetin en önemli risk faktörü obezitedir. Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşama önem verin, diyabet riskini azaltın. Sağlık Bakanı Dr. M. Müezzinoğlu" ifadelerine ver verildi.

DİYABET TÜM DÜNYANIN SORUNU

Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde obezite her geçen gün artış göstermektedir. Obezite yalnız bir estetik sorun olmayıp bir çok hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Tip 2 diyabet, hipertansiyon, arteriosklerotik kalp hastalıkları, menstrial siklus bozuklukları, genetik komplikasyonlarında artış, safra kesesi taşları, yağlı karaciğer, uyku apnesi, osteoartrit ve depresyon bunlardan bir kaçıdır. Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemlidir. Diyabeti olmayan bireylerde olduğu gibi diyabetli bireylerinde yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi ve öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturur.

BESLENME PROGRAMI YAPILMALI

Diyabet, yaşamınızda başta beslenme planınız olmak üzere bazı değişikliklerin oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak besinler olduğu için sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir. Sağlıklı beslenmek için vücudun ihtiyacı olan öğeleri içeren besinleri yeterli miktarlarda ve öğün içinde dengeli bir şekilde tüketmeniz gerekmektedir. Sağlıklı beslenmek için ihtiyacımız olan öğeler ve bu besin öğelerini alacağınız temel yiyecek kaynakları; Karbonhidrat (tahıllar, un ve undan yapılmış yiyecekler, kuru baklagiller, patates, sebze ve meyveler, süt, yoğurt), protein (et, yumurta, peynir, süt, yoğurt), yağ (yağ ve et, yumurta, peynir, süt, yoğurt gibi yağ içeren yiyecekler), vitamin ve mineral (sebze ve meyveler başta olmak üzere tüm yiyecekler), posa (sebze, meyve, kuru baklagiller ve tam taneli tahıllar), sağlıklı beslenmek için her gün çeşitli besinler tüketilmelidir. Çünkü her bir besinin içindeki besin öğesi farklıdır. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için vücudunuzun gereksinimi olan besin öğelerini ancak yiyecekleri çeşitlendirerek, yeterli bir şekilde sağlayabilirsiniz. Diyabetinizin olması yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyecekleri yiyemiyecek olmanız anlamına gelmez. Fakat yediğiniz yiyecek çeşidine ve miktarına daha çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Önemli olan kan şekerinin kontrolünü sağlamak için sebze, meyve, tahıl kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda protein ve yağ ile kolesterolü sınırlandırılmış bir beslenme planı uygulamanızdır.

Kışın kilo almamızın 7 önemli nedeni

Soğuk havalarda kilo almamızın en önemli nedeni hiç kuşkusuz, vücudumuzun ısısını koruyabilmesi için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyması, bunun sonucunda beynimizin “acıktım” sinyali vermesi! Ancak bu sevimsiz kiloların başka sorumluları da var elbette; örneğin güneş ışınlarından daha az yararlanmamız nedeniyle gelişen D vitamini eksikliği gibi! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Olcay Barış, soğuk havalarda kilo almamızın 7 önemli nedenini ve çözüm yollarını anlattı.

Vücudun ısısının korumaya çalışması

Kışın kilo almamızın en önemli nedeni, kış aylarında havaların soğumasıyla beraber vücudumuzun ısısını koruyabilmesi için yemek yeme ihtiyacımızın artması. Biz üşüdükçe enerjiye olan gereksinimimiz artıyor, vücudumuz da artan enerji ihtiyacını besinlerden karşılamaya çalışıyor. Bunun sonucunda beyin “acıktım” sinyali veriyor. Fazla yemek yemenin önüne geçebilmek için her acıktığınızda su içebilirsiniz. Su midede hacim kaplayarak tokluk hissi yaratacaktır.

D vitamini eksikliği

Güneş ışınlarından az yararlanma sonucu gelişen D vitamini eksikliği kilo almamızı tetikliyor. Normal koşullarda insan vücudunda bulunan D vitamininin yüzde 90-95'i güneş ışınlarının etkisiyle deride sentez ediliyor. Kış günlerinde 25 dakika, sıcak yaz günlerinde 15-20 dakika, güneş kremi sürmeden güneşe maruz kalmamız gerekiyor. Yağda çözünen D vitaminini en iyi içeren gıdalar ise balık, balık yağı, karaciğer, peynir, yumurta sarısı ve süt ve süt ürünleridir.

Mutsuzluk hali

Kış mevsiminde güneş ışınlarının azalması bizi mutsuzluğa itiyor, özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde depresyonu tetikleyebiliyor. Biz de kendimizi daha iyi hissedebilmenin çözümünü genellikle tatlı ve hamurlu gıdalarda buluyoruz, özellikle de akşam saatlerinde! Metabolizma hızının düştüğü akşam saatlerinde yediklerimiz vücutta depolandığı için de kilo artışı kaçınılmaz hale geliyor. Düşük kalorili sağlıklı ara öğünleri tercih etmek bu durumda en iyi çözüm. Yatmadan 2 saat önce tüketeceğiniz meyve, süt ürünleri ile birlikte kan şekerinizi dengeleyecektir.

Gece atıştırmaları

Akşam saatlerinde fazla yenen yemek, kan şekerinin düşmesine, bunun sonucunda da gece acıkmamıza yol açabiliyor. Gece açlığınızı bastırmak için yağlı ve kalorili besinler yerine 1 avuç sade beyaz veya sarı leblebiyi tercih edebilirsiniz.

Hareketin azalması

Soğuk havalarda; egzersiz yapma isteğimizin sıcak ortamlarda zaman geçirme ve atıştırmaya dönüşmesi, önemli bir sorun halini alıyor. Hareketsizlik nedeniyle harcadığımızdan daha fazla enerji alımı nedeniyle kilo alıyoruz. Kış mevsiminde kilonuzu korumanız için haftada en az 2-3 gün, 30-45’er dakika egzersiz yapmaya özen gösterin.

Günlerin kısa olması

Kış aylarında günlerin kısa olması, yeme düzenimizi bozarak öğün atlamamıza sebep oluyor, bunun sonucunda da karbonhidrat tüketme isteğimiz artıyor. Kilo almamak için pirinç pilavı, erişte, makarna, börek, hamur işleri gibi rafine karbonhidratlar yerine; bulgur pilavı ve kurubaklagiller gibi düşük glisemik indeksli besinleri tercih etmenizde fayda var.

Kalın giysilerin kiloları gizlemesi

Havaların soğumasıyla birlikte giysilerin kalınlaşması, kilolarımızı örtmek için oldukça iyi bir etken. Buna bağlı olarak da yeme kontrolümüzü kaybedebiliyor, giysilerin koruyucu özelliğine sığınabiliyoruz. Unutmayın en değerli giysiniz vücudunuz, sağlıklı beslenerek ona iyi bakın.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Patates Omleti Tarifi

Patates Omleti Tarifi İçin Malzemeler

2 adet büyük boy patates,2 adet yumurta,125 gr kaşar rendesi (1 kase dolusu kadar),1 yemek kaşığı oda sıcaklığında tereyağı,1 tatlı kaşığı tuz + sevdiğiniz baharatlar,Kaliteli seramik ya da teflon tava.

Patates Omleti Yapılışı

Bir kaba yumurtaları, kaşar rendesini, tuzu ve sevdiğimiz baharatları koyalım.

Üzerine rendeleyip suyunu sıktığımız patatesleri ilave edip karıştıralım.

Patatesleri en son hazırlayıp ilave ediyoruz. Çünkü patatesler çabuk kararıyor.

Tereyağını tavanın her yerine sürelim.

Sonra üzerine patatesli harcı döküp elimizle sıkı sıkı bastırarak eşit şekilde yayalım.

Tavanın kapağını kapatıp kısık ateşte pişirelim. (kısık ateşte pişirmez iseniz patatesler pişmez ve çiğ kalır.

Yaklaşık 10 dakika pişirdikten sonra bıçakla hafif kaldırarak kontrol edelim.

Yeterince kızarmış ise bıçakla omletin kenarlarını gevşetelim.

Daha sonra bir servis tabağı yardımıyla omleti ters çevirelim.

Diğer yüzünün pişmesi için tekrar ocağa alalım.

Patates Omletimizi sıcak sıcak servis yapalım.

Bu harika Patates Omleti Tarifi’ni bizimle paylaşan Çiğdem’ce Lezzetler‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kıymalı Karnıbahar Yemeği Tarifi

Kıymalı Karnıbahar Yemeği Tarifi İçin Malzemeler

1 adet orta boy karnıbahar,1 adet orta boy soğan,1 yemek kaşığı sıvı yağı,1 yemek kaşığı domates salçası,1 çay kaşığı silme karabiber (isteğe göre),1 tatlı kaşığı tuz (damak tadınıza göre ayarlayın),4-5 su bardağı sıcak su (200 ml bardak kullandım).

Kıymalı Karnıbahar Yemeği Yapılışı

İnce ince doğradığımız soğanı sıvı yağda kavuralım.

Üzerine kıymayı ilave edip suyunu salıp çekene kadar kavuralım.

Sonra salçayı ilave edip kavuralım.

Karnıbaharı parçalara ayırıp yıkayalım.

Daha sonra ince ince doğrayalım ve kavurduğumuz kıymanın içine ilave edelim.

Son olarak 3 su bardağı sıcak suyu ve tuzu ilave edip karıştıralım.

Tencerenin kapağını kapatıp orta ateşte karnıbaharlar yumuşayıncaya kadar pişirelim.

Yemeğimiz pişene kadar suyunu çektikçe az az su ilavesi yapıp kıvamını ayarlayın.

Sıcak suyun hepsini birden ilave edince malzemeler iyice özleşmediği için sebze yemekleri güzel olmuyor.

Kıymalı Karnıbahar Yemeğimizi ılık olarak servis yapalım.

Bu harika Kıymalı Karnıbahar Yemeği Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Soğuk havada göz kuruluğuna dikkat!

Soğuk havalarda en sık gelişen göz problemi ise; göz kuruluğu. Toplumda yüzde 10 oranında görülen bu hastalık kış mevsiminde daha sık gelişiyor ve şiddetli hale geliyor. Bunun nedeni ise kuru ve soğuk hava, rüzgar ile hava kirliliğinin yanı sıra uzun süre geçirdiğimiz kapalı ortamlarda havalandırmanın etkisiyle gözlerdeki nem oranının azalması. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca, gözlerde yanma, batma, kum var hissi, kızarıklık ve görme bulanıklığına yol açması nedeniyle yaşam kalitesini düşüren bu hastalığın geç kalındığında görme kayıplarına kadar gidebilen ciddi sorunlara neden olabildiği uyarısında bulunuyor.

Soğuk hava göz kuruluğunu tetikliyor

Gözyaşı; rüzgar, toz ile duman gibi çeşitli faktörler yüzünden kirlenen göz yüzeyini temizlemek ve kornea yüzeyinin tahriş olmasını önlemek gibi önemli bir işleve sahip. Gözümüzü kırpmamız sayesinde gözyaşı göz yüzeyinin tümüne yayılarak bu yüzeyi nemlendiriyor, toz gibi olumsuz etkenlere karşı adeta kalkan görevi üstleniyor. Ancak gözyaşı bezinin yetersiz çalışması, gözün az kırpılması, soğuk ve kuru hava, rüzgar, kapalı mekanlardaki aşırı sıcak, kuru ve klimalı ortam havası gibi etkenler nedeniyle gözyaşı miktarı azalıyor, bunun sonucunda da “göz kuruluğu” gelişiyor. Göz kuruluğu yakınmaları özellikle kapalı mekanlarda ekran başında çalışan ve uzun süre araç kullanan kişilerde şiddetleniyor.

Görme kaybı kalıcı hale dönüşebiliyor

Göz kuruluğu; gözlerde yanma, batma, kum var hissi, kızarıklık ve görme kaybı gibi belirtilerle gelişiyor. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca, göz kuruluğu şiddetlendiğinde görme kaybının da gelişebileceğine dikkat çekerek, “Görme kaybı kuruluğa bağlı olarak gözün saydam tabakasında düzensizlik, leke oluşumu ve enfeksiyon sonucunda yara izi kalması nedeniyle oluşuyor” diyor. Dr. Evren Baca, göz kuruluğunun yol açtığı görme kaybının bazen kalıcı bir hale de dönüşebildiği uyarısında bulunarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu nedenle göz kuruluğunun erken dönemde tedavi edilmesi çok önemli. Gözde batma, kızarıklık, kum var hissi ve görme bulanıklığı varsa, hemen bir göz hekime başvurmak gerekiyor”

Erken dönemde gözyaşı damlası yeterli geliyor

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca, göz kuruluğunun tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Tedavide hedef eksik olan gözyaşının suni gözyaşı damlalarıyla takviye edilmesi. İleri vakalarda ise gözde iltihabi reaksiyon oluştuğu için kısa süreli kortizonlu damla veya antienflamatuar özellikli damlalar kullanılıyor.

5 ADIMDA GÖZ KURULUĞUNDAN KORUNUN

1. Rüzgardan korunun: Rüzgar göz yüzeyindeki gözyaşını buharlaştırarak göz kuruluğuna yol açabiliyor. Bu yüzden rüzgarlı havalarda geniş çerçeveli gözlükler kullanarak gözlerinizi korumayı ihmal etmeyin.

2. Bol su için: Vücudumuzun yüzde 60’ını oluşturan su, göz sağlığımız için de çok önemli. Yetersiz su aldığımızda gözyaşı üretimimiz azalıyor. Gözünüzün yeterli nemlenmesi için vücudunuzdaki su oranının yeterli düzeyde olması gerekiyor. Günde en az 2 litre su içmeyi unutmayın.

3. Kapalı ortamlarda nem oranını ayarlayın: Kapalı yerlerde hava kapalı sistemle temizleniyor ve ısıtılıyor. Bu da havadaki nemin azalmasına, bunun sonucunda da göz kuruluğuna neden olabiliyor. Göz sağlığınız için nem oranını yüzde 45 civarında tutmaya özen gösterin.

4. Suni gözyaşı damlalarından faydalanın: Hekiminiz önermişse gözlerinizi suni gözyaşı damlalarıyla nemlendirin.

5. Gözlerinizi ekran başında dinlendirin: Bilgisayar kullanırken gözlerimizi normalde kırptığımızdan daha az kırpıyoruz. Öyle ki dakikada 10-15 olan kırpma sayısı, bilgisayar karşısında 5-6'ya düşüyor. Bu da göz yüzeyinden buharlaşmayı artırıyor. Buna klimalı ortam ve kuru hava eşlik ettiğinde gözde kuruma sorunu hızlanıyor. Ekran başındayken gözlerinizi saat başı 1-2 dakika kapatarak dinlendirmeniz fayda sağlayacaktır.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Zika virüsüne karşı ortak mücadele çağrısı

Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin Amerika kıtasında hızla yayılan Zika virüsüne karşı ortak mücadele yürütmesini önerdi.

Rousseff, Ekvador’un başkenti Quito’da gerçekleştirilen 4. Latin Amerika ve Karayipler Topluluğu (CELAC) Zirvesi’nde bölgenin farklı ülkelerinden gelen 22 lidere hitap etti.

Ekvador’un resmi haber ajansı Andes’te yer alan habere göre, Brezilya lideri, Zika virüsüne karşı 1 Şubat’ta Uruguay’ın başkenti Montevideo’da bir toplantı düzenleneceğini belirtti.

Rousseff, Güney Amerika Ortak Pazarı’na (MERCOSUR) üye ülkelerin sağlık bakanlarının Zika virüsüne karşı Montevideo’daki toplantıda bir araya geleceğini açıkladı.

Rousseff, toplantının CELAC ve Güney Amerika Devletler Topluluğu (UNASUR) üyelerinden katılmak isteyenlere de açılmasını önerdi.

Venezuela Sağlık Bakanı Luisana Melo da devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkede Zika virüsüne dair 4 bin 700 şüpheli vakanın kayda geçildiğini duyurdu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Amerika kıtasında bir yıl içinde 3-4 milyon kişinin kusurlu doğumlara neden olduğu sanılan Zika virüsünden etkileneceği tahmininde bulundu.

Brezilya'da salgın şeklinde ilk kez 2015 yılının mayıs ayında görülen Zika virüsünü taşıyan sivrisinek türü Aedes'in, Kanada ve Şili hariç Amerika kıtasındaki tüm ülkelerde görüldüğü belirtiliyor.

Brezilya'da nöro-gelişimsel bozukluk olan "mikrosefali (küçük kafa)" vakası normalde yılda ortalama 200 bebekte görülürken, virüsün yayıldığı ekim ayından itibaren bu sayı 4 bine yaklaştı.

Ülkenin kuzeydoğusundaki Pernambuco bölgesinde yenidoğanların yüzde 1-2'sinde mikrosefaliye rastlanıyor.

Ateş, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, baş, kas ve eklem ağrısı gibi belirtileri bulunan hastalığın özgün bir tedavisi ve önleyici aşısı bulunmuyor.

DSÖ, Tropikal Afrika, Güneydoğu Asya, Pasifik Adaları, Orta ve Güney Amerika'da Zika virüsünün görüldüğünü bildirmiş ve yayılmaya devam ettiği konusunda uyarıda bulunmuştu.

AA



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Çocukların yemek borusuna kaçan cisimler şaşırtıyor

Uzmanlara göre çocukların ağızlarına götürdükleri cisimleri yutma tehlikesi bulunduğu için ailelerin dikkatli olması ve böyle bir durumda en kısa sürede hastaneye başvurulması gerekiyor.   Bursa Kamu Hastaneleri Birliğinden yapılan açıklamada, ailelere küçük yaştaki çocuklara ağızlarına götürebilecekleri cisimleri vermemeleri uyarısında bulunuldu.   Bu şikayetle Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne getirilen çocuklara yapılan açık veya kapalı operasyonlarda, yemek borularından anahtarlık, madeni para, vida, her türlü iğne, saat pili gibi cisimler çıktığı belirtildi.   Açıklamada görüşlerine yer verilen söz konusu hastanede görevli çocuk gastroenterolojisi uzmanı Doç. Dr. Kaan Demirören de cisim yutmasının yaygın bir problem olduğunu ifade etti.   Boğaza yabancı cisim kaçmasının iki türlü neticelendiğini vurgulayan Demirören, şunları kaydetti:   "Cisimler yemek veya nefes borusuna kaçabiliyor. Nefes borusuna kaçan cisimler ölümlere kadar yol açabilir. Biz gastroenterologlar olarak beslenme yoluna kaçanlarla ilgileniyoruz. Bu işlemi yaparken endoskopi aletini kullanarak ameliyatsız olarak çıkarmaya çalışıyoruz. Tabii bu tarz kazalar maalesef toplumumuzda çok yaygın. Özellikle beş yaşından küçük çocuklarda, henüz bu bilinç yerleşmediği için ailelerin çok dikkatli olması lazım. Biz bebeklerde bile çok sık yabancı cisim yutmalarını görüyoruz. Bebeklerin üzerine iliştirilen çengelli iğne büyük problem oluşturuyor. Çengelli iğne yutan bebek vakalarıyla çok sayıda karşılaştık. Biraz daha büyük çocuklarda madeni paralar en sık karşılaştığımız yabancı cisimlerden bir tanesi. Çocuk eliyle ağzına götürebileceği cisimleri yutulabilir."   Demirören, çocuğun boğazına cisim kaçtığında hemen herhangi gıda verilmeden hastaneye getirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Kolye parçaları, anahtarlık, iğne, toplu iğne, çengelli iğne, dikiş iğneleri, maalesef bunlar karşılaştığımız ve bir kısmını çıkardığımız cisimler. Bazılarının ameliyata sebebiyet verdiği bu kazalar tabii ki toplumsal sağlık problemi olmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.   Bilinçlendirmenin evde anne ve babadan başlaması gerektiğini bildiren Demirören, sorunun toplumda yaygın bir şekilde konuşulmasının da duyarlılığı artıracağını belirtti.   (AA)

Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Patates Omleti Tarifi

Patates Omleti Tarifi İçin Malzemeler

2 adet büyük boy patates,2 adet yumurta,125 gr kaşar rendesi (1 kase dolusu kadar),1 yemek kaşığı oda sıcaklığında tereyağı,1 tatlı kaşığı tuz + sevdiğiniz baharatlar,Kaliteli seramik ya da teflon tava.

Patates Omleti Yapılışı

Bir kaba yumurtaları, kaşar rendesini, tuzu ve sevdiğimiz baharatları koyalım.

Üzerine rendeleyip suyunu sıktığımız patatesleri ilave edip karıştıralım.

Patatesleri en son hazırlayıp ilave ediyoruz. Çünkü patatesler çabuk kararıyor.

Tereyağını tavanın her yerine sürelim.

Sonra üzerine patatesli harcı döküp elimizle sıkı sıkı bastırarak eşit şekilde yayalım.

Tavanın kapağını kapatıp kısık ateşte pişirelim. (kısık ateşte pişirmez iseniz patatesler pişmez ve çiğ kalır.

Yaklaşık 10 dakika pişirdikten sonra bıçakla hafif kaldırarak kontrol edelim.

Yeterince kızarmış ise bıçakla omletin kenarlarını gevşetelim.

Daha sonra bir servis tabağı yardımıyla omleti ters çevirelim.

Diğer yüzünün pişmesi için tekrar ocağa alalım.

Patates Omletimizi sıcak sıcak servis yapalım.

Bu harika Patates Omleti Tarifi’ni bizimle paylaşan Çiğdem’ce Lezzetler‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Garnitürlü Pratik Puf Börek Tarifi

Garnitürlü Pratik Puf Börek Tarifi İçin Malzemeler

2 adet yufka.

Sosu İçin:

1 küçük çay bardağı süt,1 küçük çay bardağı sıvı yağı.

İçi İçin:

Yarım su bardağı garnitür.1 adet soğan,2 yemek kaşığı sıvı yağı,1 çay kaşığı tuz.

Üzeri İçin:

Yumurta sarısı,Susam.

Garnitürlü Pratik Puf Börek Yapılışı

İçi için; soğanı ince ince doğrayıp sıvı yağda kavuralım.

Üzerine yıkayıp suyunu süzdüğümüz garnitürü ve tuzu ilave edip 2-3 dakika kavuralım.

Sosu için; bir kaseye sütü ve sıvı yağı koyup karıştıralım.

1 adet yufkayı düz bir zemine serelim.

Yufkanın her yerine fırça ile sostan sürelim.

Yufkanın karışılıklı iki ucunu resimdeki gibi ortada birleştirelim ve üzerlerine sostan sürelim.

Sonra diğer kenarlarını ortada birleştirelim.

Yufkayı resimdeki gibi eşit olacak şekilde kare şeklinde keselim.

Sonra karelerin ortasına 1-1,5 yemek kaşığı harçtan koyalım.

Yufkaları resimdeki gibi zarf şeklinde kapatalım.

Yufkaların açılmaması için birleşme yerlerine hafif sostan sürelim.

Hazırladığımız börekleri yağlı kağıt serili tepsiye birleştirme yerleri alta gelecek şekilde yerleştirelim.

Üzerlerine yumurta sarısı sürüp susam serpelim.

Önceden ısıtılmış 180° fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Toplam 8 adet Hazır Yufkadan Talaş Böreğimiz çıktı.

Dışı çıtır çıtır içi yumuşacık ve çok lezzetli böreklerimiz oldu.

Yufka sayısını kişi sayısına göre attırıp daha fazla Talaş Böreği hazırlayabilirsiniz.

Bu harika Garnitürlü Pratik Puf Börek Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

5 Kilo Verdiren Mandalina Diyeti

Mandalina Diyeti

İçerdiği C vitamini ile sağlığımız için oldukça önemli olan mandalina sayesinde 3 günlük diyet uygulayarak 5 kilo verebilirsiniz. Mandalina diyeti sindirim sisteminizi rahatlatacak ve toksinlerden arınmanızı sağlayacaktır.
Mandalina Diyeti 1. Gün

* Sabah: 1 yemek kaşığı fındık ezmesi yada reçel, 1 dilim kepek ekmeği, 1 fincan sade kahve, 1 adet mandalina
* Öğle: 1 dilim kepek ekmeği, 1 fincan sade türk kahvesi, 80 gram ton balığı
* Akşam: 1 su bardağı yeşil fasulye, 1 adet yeşil elma, 1su bardağı rendelenmiş havuç, 85 gram yağsız hindi eti
* Gece: 1 top vanilyalı dondurma
Mandalina Diyeti 2. Gün

* Sabah: 1 adet mandalina, 1 fincan sade çay, 1 dilim kepek ekmeği, 1 adet haşlanmış yumurta
* Öğle: Yarım muz, 8 adet tuzlu kraker, 1 bardak süzme peynir

* Akşam: Yarım su bardağı havuç, yarım muz, 1 bardak brokoli, hindi etli sandviç
* Gece: 1 top vanilyalı dondurma

Mandalina Diyeti 3. Gün

* Sabah: 1 dilim süzme peynir, 1 adet mandalina, 5 adet tuzlu kraker, 1 fincan türk kahvesi

* Öğle: 1 adet haşlanmış yumurta, 1 fincan türk kahvesi, 1 dilim kepek ekmeği
* Akşam: 1 su bardağı ton balığı, 1 dilim karpuz, 1 u bardağı rendelenmiş havuç, 1 su bardağı haşlanmış karnabahar



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

30 Ocak 2016 Cumartesi

Kışın kilo almamızın 7 önemli nedeni

Soğuk havalarda kilo almamızın en önemli nedeni hiç kuşkusuz, vücudumuzun ısısını koruyabilmesi için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyması, bunun sonucunda beynimizin “acıktım” sinyali vermesi! Ancak bu sevimsiz kiloların başka sorumluları da var elbette; örneğin güneş ışınlarından daha az yararlanmamız nedeniyle gelişen D vitamini eksikliği gibi! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Olcay Barış, soğuk havalarda kilo almamızın 7 önemli nedenini ve çözüm yollarını anlattı.

Vücudun ısısının korumaya çalışması

Kışın kilo almamızın en önemli nedeni, kış aylarında havaların soğumasıyla beraber vücudumuzun ısısını koruyabilmesi için yemek yeme ihtiyacımızın artması. Biz üşüdükçe enerjiye olan gereksinimimiz artıyor, vücudumuz da artan enerji ihtiyacını besinlerden karşılamaya çalışıyor. Bunun sonucunda beyin “acıktım” sinyali veriyor. Fazla yemek yemenin önüne geçebilmek için her acıktığınızda su içebilirsiniz. Su midede hacim kaplayarak tokluk hissi yaratacaktır.

D vitamini eksikliği

Güneş ışınlarından az yararlanma sonucu gelişen D vitamini eksikliği kilo almamızı tetikliyor. Normal koşullarda insan vücudunda bulunan D vitamininin yüzde 90-95'i güneş ışınlarının etkisiyle deride sentez ediliyor. Kış günlerinde 25 dakika, sıcak yaz günlerinde 15-20 dakika, güneş kremi sürmeden güneşe maruz kalmamız gerekiyor. Yağda çözünen D vitaminini en iyi içeren gıdalar ise balık, balık yağı, karaciğer, peynir, yumurta sarısı ve süt ve süt ürünleridir.

Mutsuzluk hali

Kış mevsiminde güneş ışınlarının azalması bizi mutsuzluğa itiyor, özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde depresyonu tetikleyebiliyor. Biz de kendimizi daha iyi hissedebilmenin çözümünü genellikle tatlı ve hamurlu gıdalarda buluyoruz, özellikle de akşam saatlerinde! Metabolizma hızının düştüğü akşam saatlerinde yediklerimiz vücutta depolandığı için de kilo artışı kaçınılmaz hale geliyor. Düşük kalorili sağlıklı ara öğünleri tercih etmek bu durumda en iyi çözüm. Yatmadan 2 saat önce tüketeceğiniz meyve, süt ürünleri ile birlikte kan şekerinizi dengeleyecektir.

Gece atıştırmaları

Akşam saatlerinde fazla yenen yemek, kan şekerinin düşmesine, bunun sonucunda da gece acıkmamıza yol açabiliyor. Gece açlığınızı bastırmak için yağlı ve kalorili besinler yerine 1 avuç sade beyaz veya sarı leblebiyi tercih edebilirsiniz.

Hareketin azalması

Soğuk havalarda; egzersiz yapma isteğimizin sıcak ortamlarda zaman geçirme ve atıştırmaya dönüşmesi, önemli bir sorun halini alıyor. Hareketsizlik nedeniyle harcadığımızdan daha fazla enerji alımı nedeniyle kilo alıyoruz. Kış mevsiminde kilonuzu korumanız için haftada en az 2-3 gün, 30-45’er dakika egzersiz yapmaya özen gösterin.

Günlerin kısa olması

Kış aylarında günlerin kısa olması, yeme düzenimizi bozarak öğün atlamamıza sebep oluyor, bunun sonucunda da karbonhidrat tüketme isteğimiz artıyor. Kilo almamak için pirinç pilavı, erişte, makarna, börek, hamur işleri gibi rafine karbonhidratlar yerine; bulgur pilavı ve kurubaklagiller gibi düşük glisemik indeksli besinleri tercih etmenizde fayda var.

Kalın giysilerin kiloları gizlemesi

Havaların soğumasıyla birlikte giysilerin kalınlaşması, kilolarımızı örtmek için oldukça iyi bir etken. Buna bağlı olarak da yeme kontrolümüzü kaybedebiliyor, giysilerin koruyucu özelliğine sığınabiliyoruz. Unutmayın en değerli giysiniz vücudunuz, sağlıklı beslenerek ona iyi bakın.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Unlu Börek Tarifi

Unlu Börek Tarifi İçin Malzemeler

2 adet yufka.

İçi İçin:

6 yemek kaşığı tepeleme ezilmiş beyaz peynir,8-9 dal kıyılmış maydanoz.

Arası ve Üzeri İçin:

1 su bardağı un,1 su bardağından 2 parmak eksik sıvı yağı (üzerini su ile tamamla).

Unlu Börek Yapılışı

İçi için; bir kaba beyaz peyniri ve maydanozu koyup iyice karıştıralım.

Yufkayı düz zemine serelim.

Yağlı su karışımıyla yufkayı ıslatalım.

Tel süzgece 2 yemek kaşığı un koyup yufkanın her yerine serpelim.

Yufkayı ikiye katlayalım.

Tekrar yufkayı ıslatalım.

Süzgece 1,5 yemek kaşığı un koyup yarım yufkanın her tarafına serpelim.

Sonra yufkayı kenarlarından hafifçe katlayalım.

Yufkanın uç tarafına 3 yemek kaşığı peynirli harçtan koyalım.

Daha sonra rulo şeklinde sarıp 3 parmak eninde keselim.

2 ci yufkayı da aynı şekilde hazırlayalım.

Hazırladığımız börekleri yağlı kağıt serili tepsiye dizelim.

Böreklerin üzerine kalan yağlı su karışımından sürelim.

Önceden ısıtılmış 200° fırında altı ve üstü kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişirelim.

İlk sıcaklığı çıkan Unlu Böreklerimiz servise hazır.

Bu güzel Unlu Börek Tarifi için Vanilins‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Nasıl Yapılır

Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Tarifi İçin Malzemeler

15 adet çiğ nohut,1 su bardağı süt.

Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Yapılışı

Nohutları yıkayıp iyice kurulayalım.

Temiz bir kavanozun içine nohutları koyalım.

Tencereye sütü koyup hafif elimizi yakacak şekilde ısıtalım.

Süte parmağımızı değdirdiğimizde 7 kadar sayabiliyorsanız süt mayalanmaya hazır demektir.

Hazırladığımız sütü nohutların bulunduğu kavanoza dökelim.

Kavanozun kapağını iyice kapatalım.

Kavanozu bir örtü ile iyice saralım.

Oda sıcaklığında uygun bir yerde mayalanması için bekletelim. Eğer sıcak bir yerde bekletebilirseniz mayamız 5-6 saatte olur.

Ben mayamı gece 11 gibi hazırladım. Sabah saat 9 gibi de mayam tutmuştu.

Tutan maya kesilmiş süt gibi oluyor.

Hazırladığımız mayayı süzgece alıp süzdürelim. Ya da nohutlara değdirmeden bir kaşık ile de alabilirsiniz.

Hazırladığımız Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası ile hiç vakit kaybetmeden sütünüzü mayalayın.

Evimizde sağlıklı ve organik yoğurt mayası hazırlamak bu kadar kolay. Mutlaka sizlerde evlerinizde deneyin.

Bu harika Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Patlıcanlı Gül Börek Tarifi

Patlıcanlı Gül Börek Tarifi İçin Malzemeler

5 adet yufka.

İçi İçin:

1 kg patlıcan,7-8 adet yeşil biber,1 adet kuru soğan,3-4 adet domates,2 çay kaşığı tuz,1 çay kaşığı karabiber,2 yemek kaşığı sıvı yağı.

Sosu İçin:

5 adet yufka,2 adet yumurta (1 adet yumurtanın sarısı üzeri için),1 çay bardağı sıvı yağı,1 çay bardağı süt.

Üzeri İçin:

Yumurta sarısı,Çörek otu (isteğe göre),Susam (isteğe göre).

Patlıcanlı Gül Börek Yapılışı

İçi için; patlıcanların kabuklarını komple soyalım ve küp şeklinde doğrayalım.

Tuzlu su da 10-15 dakika bekletelim.

İnce ince doğradığımız biberleri ve soğanı sıvı yağda kavuralım.

Üzerine patlıcanları ve küp şeklinde doğradığımız domatesleri ilave edip karıştıralım.

Sonra baharatları ve tuzu ilave edip suyunu çekene kadar pişirelim.

Sosu için; bir kaba yumurtaları, sıvı yağı ve sütü koyup iyice karıştıralım.

Yufkaları 2 parçaya bölelim. (4 parça yufka elde etmiş olacağız)

Yufkaların üzerine fırça ile sostan sürelim.

Yufkaların geniş kısmına patlıcanlı harçtan koyalım.

Daha sonra rulo şeklinde sarıp içe doğru kıvırarak gül şekli verelim.

Hazırladığımız Patlıcanlı Gül Börekleri yağlı kağıt serili tepsiye aralıklı olarak dizelim.

Böreklerin üzerine yumurta sarısı sürüp isterseniz susam ya da çörek otu serpelim.

Önceden ısıtılmış 170° fırında 35-40 dakika pişirelim.

Bu güzel Patlıcanlı Gül Börek Tarifi için Vanilins‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kısır Nasıl Yapılır

Kısır Tarifi İçin Malzemeler

3 çay bardağı köftelik bulgur,1 adet orta boy kuru soğan,4 sap yeşil soğan,1 tutam maydanoz,1 tutam marul,1 yemek kaşığı domates salçası,1 yemek kaşığı biber salçası,5 yemek kaşığı sıvı yağı,3 yemek kaşığı nar ekşisi,Yarım limonun suyu,1 su bardağı sıcak su (200 ml),1,5 tatlı kaşığı tuz,1 çay kaşığı silme karabiber,1 çay kaşığı silme pul biber.

Kısır Yapılışı

Bulguru bir kaba alalım.

Üzerine sıcak suyu ilave edip karıştıralım ve üzerini bir kapak ile kapatalım.

Yeşil soğanı, maydanozu, marulu iyice yıkayıp ince ince doğrayalım.

Kuru soğanı ince ince doğrayalım ve bir tavaya alalım.

Üzerine sıvı yağı ilave edip kavuralım.

Sonra domates ve biber salçasını ilave edip kavuralım.

Daha sonra tuzu ve baharatları ilave edip kavuralım.

Hazırladığımız soğanlı salçalı karışımı bulgurun içine ilave edip iyice karıştıralım.

Son olarak üzerine ince ince doğradığımız yeşil soğanı, marulu, maydanozu, nar ekşisini ve limon suyunu ilave edip iyice karıştıralım.

Kısırımızı servis tabağına alıp istediğimiz şekilde süsleyelim.

Kısır tarifimiz 5-6 kişiliktir.

Bu harika Kısır Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Çocuğunuzu kış hastalıklarından korumanın 12 yolu!

Soğuk havanın kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde ana okulu, okul ve alışveriş merkezleri gibi kapalı mekanlarda geçirilen zamanın uzaması, hasta kişilerle yakın temas gibi nedenlerle nezle ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, en sık 2-6 yaş arasındaki çocukları etkisi altına alıyor. Bunun nedeni ise bu yaş grubundaki çocukların el yıkama alışkanlıklarının tam oturmaması, kontrolsüz bir şekilde havaya ve etraftaki kişilerin yüzlerine ve objelere öksürüp, hapşırmaları. Çocukluk çağında oldukça sık gelişebilen bu hastalıklar oluşturdukları ateş, bulantı, kusma, öksürük, baş ile karın ağrısı ve ishal gibi sorunlarla yaşam kalitesini düşürmelerinin yanı sıra zamanında tedavi edilmezlerse; kulak iltihabı, bronşit , zatürre, sinüzit gibi hastalıklara da yol açabiliyor. Bu nedenle çocukları üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumak çok önemli! Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, çocuğunuzu İnfluenza virüsünün yol açtığı üst solunum yolu hastalıklarından korunmanın kurallarını anlattı, önemli önerilerde bulundu.

1.Ellerini en az 15 saniye yıkayın

Çocuğunuzun ellerini en az 15 saniye sabunla ovuşturarak yıkamanız, sadece üst solunum yolları enfeksiyonlarını değil, her türlü bulaşıcı hastalığı önlemede en etkili yol. Bu nedenle sabahları rutin uygulamanın yanı sıra; hasta kişiyle temas ettiğinde, burnunu sildiğinde, enfekte olduğuna inandığınız materyalleri tuttuğunda, ellerine doğru hapşırdığında ve sokaktan geldiğinde ellerini mutlaka yıkayın. Ayrıca anlık oluşabilecek bulaşma için yanınızda antiseptik spreyler bulundurmanızda da fayda var.

2.C vitamini çok önemli

Toplumdaki yaygın inanışın aksine üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalandıktan sonra alınan C vitamini koruyucu etki sağlamıyor. Yapılan çalışmalarda, hasta olmadan önce ise korunmada yararlı olabileceği belirtiliyor. Mandalina, limon, kırmızı lahana, kuru kekik, kivi, brokoli, ıspanak ve karnabahar gibi besinler C vitamininden oldukça zenginler. Çocuklarda günlük ortalama C vitamini ihtiyacı 50 mg oluyor. Günde 1-2 mandalina veya 1 portakalın içerdiği C vitamini bu ihtiyacı karşılamaya büyük oranda yetiyor. Ayrıca sebze ve meyvelerle de takviye edilince çocuğunuzun vitamin ihtiyacı karşılanmış oluyor.

3.Demir ve mineralden zengin besleyin

D vitamini ile mineraller de bağışıklık sistemini güçlendirdikleri için kış mevsiminde çok önemli bir yer tutuyor. Bu yüzden çocuğunuzun sadece C vitamini değil, demir ve mineral içeren tüm besinleri düzenli tüketmesi üst solunum yollarından korunması için çok önemli. Et, sebze ve bakliyat gibi demir ile mineralden zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin.

4.Kalın giydirmeyin

Evde veya sokağa çıkarken çocuğunuzu çok kalın giydirmeyin. Çünkü gereğinden kalın giydirilen çocuklar terleyip daha kolay hasta olabiliyor. Bunun yerine ısıyı koruyan 2-3 kat orta incelikte kıyafet yeterli gelecektir. Böylelikle ısı durumuna göre çocuğunuzun kıyafetini çıkartıp, terlemenin önüne geçebilirsiniz. Vücutta ısı kaybının önüne geçmek için başını da sıkı koruyun.

5.Atkı ve eldivenlerini sık sık yıkayın

Hijyenik olmayan atkı ve eldivenlerde barınan virüsler ağız ve burun yoluyla vücuda yayılarak üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açabiliyorlar. Bu yüzden hijyenik olmadığını düşündüğünüz bir yerle temas eden atkıyı çocuğunuzun yüzüne sarmayın. Aynı önlemi eldivenleri içinde alın. Çocuğunuzu üst solunum yolları hastalıklarından koruyabilmek için bu tür hastalıklarında eldiven atkı gibi aksesuarlarını her gün yıkamanızda fayda var.

6.Hastayken öpmeyin

Üst solunum yolları hastalıkları ağız, burun salgıları ve nefes yoluyla bulaştığı için öpücüğünüz çocuğunuzu hasta edebiliyor. Bu nedenle hasta olduğunuzda çocuğunuzu öpmekten kaçının. Tükürük ve ağız salgınızla temas etmemesi için hapşırırken veya öksürürken ağzınızı kapayın. Ayrıca evde yaşayan aile bireyi veya siz üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmışsanız maske takmanız da çok önemli.

7.En az 6 ay anne sütü ile besleyin

Anne sütü çocuğun güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmasında büyük bir rol oynuyor. Örneğin bebekler en az 6 ay anne sütü aldıklarında enfeksiyonlara karşı dirençli oluyorlar. Grip aşısının 6 aydan önce yapılmadığı ve grip ilaçlarının da mümkünse 1 yaşından önce verilmediği düşünülürse, ilk 6 ay anne sütü ile beslenmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.

8.Oda ısısını 22-33 derece arasında tutun

Çocukların doğduklarından itibaren yaşadıkları yerlerin ısısı vücutlarını bu tür hastalıklara daha dirençli veya daha hassas yapabiliyor. Çocuğunuzu çok sıcak odada yatırmayın. Çünkü sıcak hava üst solunum yollarını kurutuyor, mukoza bütünlüğü bozulduğu için de virüsler mukozadan vücuda kolayca içeri giriyor. Odanın sıcaklığının 22-33 derece arasında olması yeterli gelecektir.

9.Günde 8-10 saat uyutun

Güçlü bir bağışıklık sisteminde yeterli süre uyumak da büyük rol oynuyor. Çocuğunuz yuva ve okul çağında ise günde ortalama 8-10 saat uyuması çok önemli.

10. Alışveriş merkezi yerine parkta oynatın

Kapalı mekanlarda öksürük ve hapşırık yoluyla havaya saçılan virüslerin havada asılı kalması, bu hastalıkların yayılmasını kolaylaştırıyor. Açık hava ise bu konudaki riski en aza indiriyor. Çocuğunuzla özellikle salgın zamanlarında kapalı yerlerde zaman geçirmeyin, açık havayı tercih edin.

11.Grip aşısını yaptırın

Grip aşısı, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada bir başka önemli yol. Grip mevsiminin mart ayına kadar, bazen mart ayını da kapsayacak şekilde devam ettiği varsayılırsa, halen aşısını yaptırabilirsiniz. Ancak aşının koruyucu etkisi 15 günde başlayacaktır.

10. Oyuncaklarını sık sık yıkayın

Çocuğunuzu klavye, kapı kolu, telefonlar, hasta birinin kişisel eşyaları gibi elle temas eden malzemelerle mümkün olduğunca temas ettirmeyin. Bu tür nesneleri ve oyuncaklarını da sık sık dezenfekte edin.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

5 Kilo Verdiren Mandalina Diyeti

Mandalina Diyeti

İçerdiği C vitamini ile sağlığımız için oldukça önemli olan mandalina sayesinde 3 günlük diyet uygulayarak 5 kilo verebilirsiniz. Mandalina diyeti sindirim sisteminizi rahatlatacak ve toksinlerden arınmanızı sağlayacaktır.
Mandalina Diyeti 1. Gün

* Sabah: 1 yemek kaşığı fındık ezmesi yada reçel, 1 dilim kepek ekmeği, 1 fincan sade kahve, 1 adet mandalina
* Öğle: 1 dilim kepek ekmeği, 1 fincan sade türk kahvesi, 80 gram ton balığı
* Akşam: 1 su bardağı yeşil fasulye, 1 adet yeşil elma, 1su bardağı rendelenmiş havuç, 85 gram yağsız hindi eti
* Gece: 1 top vanilyalı dondurma
Mandalina Diyeti 2. Gün

* Sabah: 1 adet mandalina, 1 fincan sade çay, 1 dilim kepek ekmeği, 1 adet haşlanmış yumurta
* Öğle: Yarım muz, 8 adet tuzlu kraker, 1 bardak süzme peynir

* Akşam: Yarım su bardağı havuç, yarım muz, 1 bardak brokoli, hindi etli sandviç
* Gece: 1 top vanilyalı dondurma

Mandalina Diyeti 3. Gün

* Sabah: 1 dilim süzme peynir, 1 adet mandalina, 5 adet tuzlu kraker, 1 fincan türk kahvesi

* Öğle: 1 adet haşlanmış yumurta, 1 fincan türk kahvesi, 1 dilim kepek ekmeği
* Akşam: 1 su bardağı ton balığı, 1 dilim karpuz, 1 u bardağı rendelenmiş havuç, 1 su bardağı haşlanmış karnabahar



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

29 Ocak 2016 Cuma

Derin düşman: pankreas kanseri

Pankreas kanserini derin düşman olarak değerlendiren Karagözoğlu, beslenme alışkanlıkları konusunda uyardı.

Pankreasın yaklaşık 15 santimetre uzunluğunda bir iç organ olduğunu kaydeden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Mide bağırsakların arkasında alt sırt ve bel omurlarının önünde bulunan Yumuşak, sarımtrak, çekiç şekilli bir organdır. Görevi alınan gıdaların sindirilmesi ve kan şekerinin dengede tutmaktır” dedi.

"ERKEKLERDE 2 KAT FAZLA GÖRÜLÜR”

Pankreas kanserlerinin genellikle 60 yaşından sonra görülse de 40 yaşının altında da görülebildiğini anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, şunları söyledi:

"Erkeklerde pankreas kanseri görülme oranı kadınların 2 katıdır. Kalıtımsal bazı hastalıklarda Pankreas kanseri daha sık görülür.”

"YAŞLILIK ŞEKERİ KANSER İŞARETİ Mİ?”

Pankreas Kanserinde kan şekerinin yükselebileceğini, idrarda şeker çıkabileceğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ”İleri yaşlarda ortaya çıkan Şeker hastalığı ile Pankreas Kanserinin şikâyetleri karışabilir. Her iki hastalıkta da kişi zayıflayabilir. Yaşlılık Şekeri canım bişey olmaz cümlesi erken tanıyı engelleyebilir. Bu nedenle özellikle 60 yaş sonrasında kan şekeri yüksek bulunan kişiler mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir” dedi.

"KEYFİMİZ FELAKETİMİZ OLMASIN”

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Alışkanlıklarımız bedenimizin aşınmasına neden olur. Sigara kullanımı, alkol, kahve alışkanlıkları pankreas organının aşınmasını arttırır. Sadece ve yoğun şekilde protein ağırlıklı beslenme, yağlı yemek yeme alışkanlığı kanser riskini anlamlı şekilde arttırır. Bu nedenle keyfimiz felaketimiz olmasın diyorsak alışkanlıklarımızı yeniden düzenlemeliyiz. Çeşitli sebeplerle meydana gelen Pankreas İltihapları da riski arttıran durumlardır” diye konuştu.

"SIRT AĞRISI, DEPRESYON İLK BULGU OLABİLİR”

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Sinsi bir seyir izleyen pankreas kanserinin çeşitli işaretleri vardır. Kilo kaybı, karın ağrısı, sarılık, iştah kaybı, bulantı-kusma, halsizlik, yorgunluk, ishal, sindirim zorluğu, camcı macunu renginde dışkılama, solgunluk, aniden ortaya çıkan ve aile öyküsü bulunmayan şeker hastalığı önemsenmesi gereken şikâyetlerdir. Sıradan ve her hastalıkta görülebilen şikâyetler olduğundan kişiler doktor başvurusu yapmazlar. Bu da tanıyı geciktirir. Sırt ağrısı ve depresyon gibi psikolojik bozukluklar bile ilk şikâyet olarak ortaya çıkabilir” dedi.

"ÇAY RENGİNDE İDRAR, CAMCI MACUNU RENKLİ DIŞKI”

Şişkinlik, hazımsızlık ve iştah kaybı ile birlikte yetersiz gıda alımı sonucunda da hastaların kilo verdiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu "Genellikle sarılık en sık ve en erken ortaya çıkan belirtidir. Başlangıçta gözlerde ortaya çıkar, daha sonra deride sararma olur. Hastanın idrar renginin koyulaşarak "çay renginde idrar” meydana gelir. Ve sonunda "camcı macunu dışkı” ile sonuçlanır. Karın ağrısı başta hafif, sonra sırta vuran karın ağrısı şeklini alır. Künt tabiatlıdır. Şişkinlik ve hazımsızlık belirtileri ile sıklıkla birliktedir” dedi.

"ERKEN TANI ŞÜPHEYLE MÜMKÜN”

"Bize gelen hastalarımızın tüm şikâyetlerinde bu ihtimali düşünerek planlama yaparız. Pankreas kanserini erken tanımak önce hastanın sonra doktorun şüphelenmesiyle mümkün olabilir. Hastalık sinsi başlar, sinsi ilerler. Tanı koymada bizlere Serum bilirubinleri, alkalen fosfataz, karaciğer transaminazları ile CEA, CA 19-9 ve CA 125 gibi tümör belirteçleri yardımcı olabilir” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Basit bir idrar tahlilinde bilirubin pozitifliği bile bize ipucu verebilir. Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi, Batın Mr hastaya göre tercih ettiğimiz görüntüleme yöntemleridir. Hastaya göre doktoru hangi tetkikleri yapacağına karar vermelidir” dedi.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Patates Omleti Tarifi

Patates Omleti Tarifi İçin Malzemeler

2 adet büyük boy patates,2 adet yumurta,125 gr kaşar rendesi (1 kase dolusu kadar),1 yemek kaşığı oda sıcaklığında tereyağı,1 tatlı kaşığı tuz + sevdiğiniz baharatlar,Kaliteli seramik ya da teflon tava.

Patates Omleti Yapılışı

Bir kaba yumurtaları, kaşar rendesini, tuzu ve sevdiğimiz baharatları koyalım.

Üzerine rendeleyip suyunu sıktığımız patatesleri ilave edip karıştıralım.

Patatesleri en son hazırlayıp ilave ediyoruz. Çünkü patatesler çabuk kararıyor.

Tereyağını tavanın her yerine sürelim.

Sonra üzerine patatesli harcı döküp elimizle sıkı sıkı bastırarak eşit şekilde yayalım.

Tavanın kapağını kapatıp kısık ateşte pişirelim. (kısık ateşte pişirmez iseniz patatesler pişmez ve çiğ kalır.

Yaklaşık 10 dakika pişirdikten sonra bıçakla hafif kaldırarak kontrol edelim.

Yeterince kızarmış ise bıçakla omletin kenarlarını gevşetelim.

Daha sonra bir servis tabağı yardımıyla omleti ters çevirelim.

Diğer yüzünün pişmesi için tekrar ocağa alalım.

Patates Omletimizi sıcak sıcak servis yapalım.

Bu harika Patates Omleti Tarifi’ni bizimle paylaşan Çiğdem’ce Lezzetler‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kahvaltılık Ekmek Dilimleri Tarifi

Kahvaltılık Ekmek Dilimleri Tarifi İçin Malzemeler

1 adet dilimlenmiş ekmek.

Üzeri İçin:

2 adet yumurta,2 adet yeşil biber,1 adet domates,3 yemek kaşığı sıvı yağı,1 kase dolusu beyaz peynir.

Kahvaltılık Ekmek Dilimleri Yapılışı

Yeşil biberleri ve domatesleri ince ince doğrayıp bir kaba alalım.

Üzerine peyniri, yumurtaları ve sıvı yağı ilave edip iyice karıştıralım.

Hazırladığımız harcı ekmek dilimlerinin üzerine sürüp yağlı kağıt serili tepsiye dizelim.

Önceden ısıtılmış 200° fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Fırında fazla bekletmeyin ekmek dilimleri kurur ve sert olur.

Kahvaltılık Ekmek Dilimlerimizi sıcak sıcak servis yapalım.

Peynirin tuzluluk miktarına göre tuz ilavesi yapılabilir. Ben ayrıca tuz ilavesi yapmaya gerek duymadım.

Toplam 10 dilim yumuşacık Kahvaltılık Ekmek Dilimimiz oldu.

Bu harika Kahvaltılık Ekmek Dilimleri Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

İnsanlığı tehdit eden virüs yayılıyor

Güney Amerika'da binlerce bebeğin beyinlerine hasar veren Zika virüsü hakkında Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) korkutan açıklama… WHO yetkilileri virüsün 3-4 milyon kişide görülmesinin beklendiğini açıkladı.

İnsanlığın yeni tehdidi Zika virüsünün bulaştığı çocukların fotoğrafları

Dünya Sağlık Örgütü bugün Güney Amerika’da ortaya çıkan ve son günlerde Avrupa’ya da sıçrayan Zika virüsü sebebiyle acil bir toplantı gerçekleştirdi.

WHO Direktörü Dr. Margaret Chan virüsün, “çok hızlı yayıldığını” açıkladı.

Bebeklerin küçük beyinle doğmasına neden olan mikrosefali hastalığıyla direkt bağlantısı olup olmadığının kesin olarak bilinmediği belirtilse de, “alarm seviyesinin oldukça yüksek” olduğunu duyuruldu.

Altı soruda dünyayı sarsan Zika virüsü

Sivrisinek sokması ile bulaşan bu virüs, gebelik için tehlike oluşturarak henüz doğmamış bebeklerin beyinlerinde küçülme ve hasara, hatta ölüme neden oluyor.

Türkiye için henüz alarm verilmedi. Ancak seyahat uyarılarının artması ve Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasının ardından, virüs üzerine tartışmalar başladı. DHA, altı soruda Zika virüsüne ilişkin bilgileri derledi.

1. Zika virüsü nedir? Nasıl yayılır?

Yeni doğan bebeklerde görülen Mikrosefali (küçük kafa) olarak da tanımlanan bu hastalık, “Aedes aegypti” cinsi sivrisineklerin hamile kadınlara bulaştırdığı Zika virüsü ile yayılıyor.

Mikrosefali ile doğan bebeklerin kafaları normalden 31.5-32 santimetre daha küçük.

The New York Times’ın haberine göre, ilk olarak Uganda’da 1947’de Zika Ormanları’nda ortaya çıkan virüsün Afrika ve Asya’da da görüldüğü biliniyor. Ancak, geniş coğrafyalara yayılması, Batı yarıkürede Mayıs ayında yayılarak, Brezilya’da virüsün “patlamasıyla” gerçekleşti.

Brezilya'da Zika salgını: Özürlü doğan bebek sayısı artıyor

Bebeklerin yaşam süresini kısaltan virüs, beyin fonksiyonlarında da bozukluklara ve beynin yetersiz gelişime neden oluyor. Bebek ölümlerine de sebep olan virüsün, salgın kaynaklı ölüm oranlarını arttırmasından endişe ediliyor. CNN’e göre, Brezilya’da şu ana kadar 51 bebek virüs nedeniyle öldü.

2. Peki virüsün belirtileri neler?

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Zika virüsü “ateş, baş ağrısı, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, kas ve eklem ağrısı” gibi belirtiler gösteriyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), Zika’ya ilişkin açıklamasında virüsün bulaştığı kişilerde semptomların yaklaşık bir hafta içinde ortaya çıktığını ve kanda birkaç gün duran virüsün bazı kişilerde daha da uzun kaldığını ifade etti.

Zika salgını Güney Amerika'da yayılıyor

3. Tedavisi var mı? Nasıl önlenebilir?

Hastalık için özgün bir tedavi ya da önleyici aşılar, henüz geliştirilemedi. BBC muhabiri James Cook'un haberine göre, Zika virüsünü araştıran ABD’li bilim insanları, “virüse karşı aşının ancak 10 yıl sonra çıkabileceğini söyledi”. Brezilya’lı yetkililer ise, beş yıl içinde aşının geliştirilebileceği görüşünde.

Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında ise tedavi için dinlenme, sıvı alımının arttırılması, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılması önerildi ve “Tüm virüs enfeksiyonlarında olduğu gibi antibiyotiklerin virüse herhangi bir etkisi yoktur” denildi.

Yetkililer tarafından, virüsle mücadelenin tek yolunun, sivrisineklerin ürediği durgun suları ilaçlamak ve kurutmaktan geçtiği vurgusu yapıldı.

Bakanlık, korunma için sivrisinek kovucular kullanmak ve uzun kollu kıyafetler giymek, sineklerden arındırılmış mekanları seçmek gibi önerilerde bulundu.

Zika virüsünün aşısı '10 yıl sonra çıkar'

4. Nerede ortaya çıktı, hangi ülkelere sıçradı?

BBC’nin haberine göre, Brezilya’da Eylül ayından beri kafaları anormal küçüklükte doğan bebek sayısı, “dört bine yaklaştı”. Oysa bu sayı tüm dünyada “2014’de 150’den azdı”.

Dünya Sağlık Örgütü de, hastalığın Şili hariç tüm Güney Amerika ülkelerine yayıldığını açıkladı.

2016 Rio Olimpiyatları'nda Zika Virüsü Alarmı

Geçtiğimiz günlerde Güney ve Orta Amerika'yı ziyaret eden Danimarkalı bir turistte Zika virüsüne rastlandı. Danimarka’da ortaya çıkan virüs, Avrupa ülkelerini de alarma geçirdi.

Bu arada, BBC’nin haberinde Stockholm’daki Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nden bir bilim insanının, Almanya ve İngiltere'de de Zika virüsü vakalarına rastlandığı ifadesine yer verildi.

İsveç'te de gebelik için yaş sınırını geçmiş bir kadının, yolculuğu sırasında virüsü kaptığı açıklanmıştı.

Hastalık şu ana kadar 21 ülkede kendisini gösterdi. Latin Amerika ve Karayipler'de birçok ülkede de etkili olan virüs, örneğin Kolombiya'da 13 bin 500 kişide görüldü.

Zika virüsü Avrupa'da

5. Türkiye için risk var mı?

Türkiye için henüz kesin bir risk görülmediği ifade ediliyor. Bunun yanında, virüsün görüldüğü ülkelere seyahat edilmemesi uyarıları yapılıyor.

Türkiye Sağlık Bakanlığı da, 25 Ocak’ta yaptığı basın açıklamasında, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Tropikal Afrika, Güneydoğu Asya, Pasifik Adaları, Orta ve Güney Amerika’da hastalığın yayıldığını bildirdi. Bu bağlamda Bakanlık, özellikle gebe kadınlara bu bölgelere seyahat etmemesi çağrısında bulundu.

6. Dünya nasıl tepki veriyor?

Brezilya, "rekor sürede" bir Zika aşısı geliştirilmesi için fon ayırdı ve bakanlık, aynı sivrisineğin bulaştırdığı “Dang Humması” ve “Chikungunya” virüslerini de hızlı bir şekilde teşhis edebilmek için araştırmaları hızlandırdı.

El Salvador'da kadınlara 'doğum yapmayın' çağrısı

ABD Başkanı Barack Obama, salgın tehdidi karşısında acil eyleme geçilmesi uyarısında bulundu ve olası tedavi ve önlemlere yönelik araştırmaların genişletilmesi için çağrı yaptı.

Ayrıca ABD’li yetkililer, hamile kadınların Brezilya, El Salvador, Fransız Guyanası, Guatemalai Kolombiya gibi 10’dan fazla ülkeye seyahat etmekten kaçınması için uyarı yayınladı.

El Salvador Sağlık Politikası Bakan Yardımcısı Eduardo Espinoza da, kadınlara iki sene çocuk yapmaktan kaçınmaları ve aile planlamasına eğilmeleri çağrısında bulundu.

Bu arada uluslararası havayolu şirketleri, Güney Amerika ülkelerine seyahat etmekten vazgeçen müşterilerin biletlerini ücretsiz olarak iptal edebileceklerini duyurdu. (DHA)



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Türk Kızılayının kan stokları azaldı

Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, kış mevsimine bağlı olarak kan stoklarının azaldığını, vatandaşları bağışta bulunmaya çağırdıklarını belirtti.

Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde hava şartlarının ağır geçtiğini söyledi.

Vatandaşların evlerinden çıkarak kan toplama merkezlerine gidemediğini ifade eden Akar, bu nedenle yeteri kadar bağış alınamadığını bildirdi.

Özellikle ocakta kan stoklarının erimeye başladığını vurgulayan Akar, "Günlük ortama 8 bin olan donasyon sayımız, 6 bine kadar geriledi. Onun için vatandaşlarımızı özellikle kan konusunda hassas olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Her zaman kan ihtiyacının bulunduğunu anlatan Akar, şöyle devam etti:

"Kan veren kişi sayısı az olduğundan, stoklarımız azalıyor. Korkumuz, stok seviyesinin çok daha düşmesiyle, muhtemel bir olayda, kan ihtiyacının toplu olduğu bir olayda yetersiz kalmak. Onun için önemle çağrı yapıyoruz. Lütfen herkes kan toplama merkezlerimize gelerek kan bağışında bulunsun. Bugün başkasına ihtiyaç olan kan, yarın kendimize ya da en yakınımıza ihtiyaç olabilir. Bu düşünceyle hareket etmemiz gerekiyor."

"Yaklaşık 50 bin olan stok seviyesi, 35 bin civarına düştü" bilgisini veren Akar, "Temennimiz kan stok seviyemizi yeniden 50 bin dolaylarına çıkarmak. Bunun için herkesin desteğine ihtiyacımız var" dedi.

Türk Kızılayının 17 bölge kan merkezi olduğuna dikkati çeken Akar, "Ayrıca 64 noktada kan bağış merkezimiz, 35 sabit kan alma birimimiz ve günlük ortalama 150 gezici ekibimiz var. Dolayısıyla her gün Türkiye'de 250 noktada kan alım faaliyeti yürütüyoruz. Türkiye'nin her santimetrekaresinden kan alıyoruz, her santimetrekaresine kan veriyoruz" şeklinde konuştu.

Akar, ülkedeki hastanelerin yüzde 95'inin kan ihtiyacını da Türk Kızılayının karşıladığını sözlerine ekledi.

AA



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Et Lezzetinde Mantar Kavurma Tarifi

Et Lezzetinde Mantar Kavurma Tarifi İçin Malzemeler

1 paket mantar,1 kuru soğan,1 adet kırmızı biber (benim biberlerim yazdan doğrayıp buzluğa attıklarımdan),2 diş sarımsak,Yarım çay bardağı sıvı yağı,Tuz,Kekik,Pul biber.

Et Lezzetinde Mantar Kavurma Yapılışı

Mantarları iyice yıkayalım ve süzgece alıp suyunu süzdürelim.

Sonra mantarları istediğimiz ebatlarda doğrayalım.

Mantarları tavaya alalım.

Yüksek ateşte mantarlar suyunu salıp çekene kadar pişirelim.

Üzerine sıvı yağı ilave edip karıştıralım.

Suyunu çeken mantarlara doğranmış soğanı ve biberleri ilave edip karıştıralım.

Daha sonra ezdiğimiz sarımsakları, baharatları ve tuzu ilave edip karıştıralım.

Et Lezzetinde Mantar Kavurmamız servise hazır.

Bu nefis Et Lezzetinde Mantar Kavurma Tarifi için Aylinden Denemeler‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kahvaltı Etmek Kalp Krizini Önlüyor!

Kimi zaman geç uyanmak veya uyandığımızda kendimizi aç hissetmemek, kimi zamansa işe giderken kısıtlı hazırlanma sürecinde fırsat bulamamak gibi nedenlerle kahvaltıyı genellikle atlıyoruz. Oysa kahvaltı, uzun süreli açlıktan sonra vücudumuza ihtiyacı olan enerjiyi verdiğimiz günün en önemli öğünü. Akşam yemeği veya gece ara öğününden sonra ortalama 10-12 saat aç kalan vücudumuz güne başlarken yakıtı bitmiş bir araç gibi oluyor. Bu nedenle uyandıktan sonra 1 saat içinde mutlaka kahvaltı etmemiz ve vücudumuza yakıtını vererek çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Üstelik yapılan bilimsel çalışmalar da kahvaltının yaşam kalitemizi arttırmasının yanı sıra sağlıklı bir yaşam için de çok önemli olduğunu ortaya koyuyor.

1-Daha hızlı kilo vermemizi sağlıyor

Kilo; harcadığımız enerji ile aldığımız enerji arasında kurulan bir denge. Harcadığımız enerji aldığımız enerjiden daha fazla olduğunda kilo veriyoruz. Bazen ‘’Ne kadar az yersem o kadar iyi, zaten sabahları acıkmıyorum.’’ diye düşünerek, kahvaltıyı atlıyoruz. Peki, kahvaltıyı atlamak aldığımız enerjiyi azaltmasına rağmen neden kilo aldırıyor? Bunun 2 nedeni var: Öncelikle; kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde fiziksel aktiviteleri daha düşük oluyor ve enerji harcaması azalıyor. Harcadığımız enerji azaldıkça da kilo vermek zorlaşıyor. İkinci neden ise; aç kalarak vücudu ‘’Kıtlık sinyali’’ moduna geçirmek. Uzun süre enerjisiz, yani aç kalan vücut sonraki öğünde tüketilen yiyecekleri yağa dönüştürerek depoluyor. Bu olumsuz etkileri yaşamamak için, uyandıktan sonra mutlaka 1 saat içinde kahvaltı etmeliyiz.

2- Kalp krizi riskini düşürüyor

Harvard Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, kahvaltı etmeyenlerde kalp krizi ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 27 daha fazla olduğu tespit edilmiş. Kalp krizine neden olan faktörler; tansiyon, insülin direnci, serbest yağ asitleri ve LDL denilen kötü kolesterolün artışı olarak sıralanıyor ve kahvaltı etmeyerek, açlık süresini uzatmak bu kötü sonuçları doğurarak kalp krizine zemin hazırlıyor.

3- Hafızayı güçlendiriyor, konsantrasyonu artırıyor

Yapılan 45 çalışma, kahvaltı etmenin konsantrasyon sağlama, dikkatimizin dağılmasını önleme ve hafızayı güçlendirme gibi etkilerinin olduğunu ortaya koydu. Kahvaltı etmek beyin için gerekli enerjiyi sağlayarak, öğrenmeyi geliştiriyor. Kan şekeri düzeyinin normal aralıklarda olması öğrenme gibi beyin işlevlerini düzenliyor. Kahvaltı edilmediğinde ise uzamış açlık süresi kan şekerinin en alt düzeye inmesine neden oluyor ve beyne yeterli glikoz sağlanamıyor. Bu durum, konsantrasyonun azalmasına, verimin düşmesine, üretkenliğin azalmasına yol açıyor. Bunlara ek olarak; insülin, seratonin, kortizol gibi hormonların salınımı da bilişsel fonksiyonları etkiliyor ve kahvaltı etmemiz gereken saatte aç kaldığımızda bu hormonların dengesinin bozulmasına sebep oluyoruz.

4- Diyabetten koruyor

2013 yılında, Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada 46 bin 289 kadın izlenmiş ve kahvaltı edenlerin tip 2 diyabete yakalanma riskleri daha düşük bulunmuş. Kahvaltıyı atlayan kişilerin yemek sonrası glikoz ve insülin değerleri daha yüksek oluyor ve kahvaltıyı atlamak insülin duyarlılığını bozuyor. Aynı zamanda, kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde daha sık acıkmaları ve fazla yemeleri daha olası. Bu durum da artmış glikoz ve insülin yanıtına neden oluyor, yani şeker metabolizmasını bozuyor. Bu bozulmalar da diyabetle sonuçlanabiliyor.

5- Gün boyu enerji veriyor

Uyandığmızda kahvaltı ederek, ihtiyacımız olan enerjiyi almak fiziksel ve psikolojik açıdan kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Kahvaltı etmeyen kişiler yorgunluk, güçsüzlük, konsantrasyon bozukluğu, kan şekeri düşüklüğü ve gün boyu uykusuzluk yaşarken, kahvaltı edenler daha enerjik oluyor. Ayrıca, kahvaltı etmeyen kişilerin gün içerisinde yüksek yağ ve şeker içerikli besinlere yönelmeleri daha kolay olurken, kahvaltı edenler iştahını daha iyi kontrol edebiliyor.

Sağlıklı kahvaltı nasıl olmalı?

Kahvaltının olumlu etkilerinden maksimum düzeyde yararlanabilmek için; açma, poğaça gibi yüksek yağ içerikli ve çabuk acıktıran seçeneklerden kaçının. Bunun yerine tam tahıllı ekmek, peynir, yumurta, domates, salatalık, zeytin veya cevizin olduğu bir kahvaltı tercih edebilirsiniz. Eğer daha pratik bir kahvaltıya ihtiyaç duyuyorsanız, 1 su bardağı süt, tahıllı gevrek, 1 porsiyon meyve iyi bir seçenek olacaktır.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Tarhana Çorbası Tarifi

Tarhana Çorbası Tarifi İçin Malzemeler

Yarım çay bardağı toz tarhana (yazdan hazırlanmış),1 çay bardağı soğuk su,1 yemek kaşığı domates salçası,1 yemek kaşığı dolusu tereyağı,1 çay kaşığı nane,1 çay kaşığı silme pul biber,1 tatlı kaşığı tuz (damak tadınıza göre ayarlayın),7 su bardağı sıcak su.

 

Tarhana Çorbası Yapılışı

Bir kaba tarhanayı ve 1 çay bardağı soğuk suyu koyup iyice karıştıralım. Tarhanayı soğuk su ile açarsanız topaklanmaz.

Tencereye tereyağını koyup eritelim.

Üzerine salçayı ilave edip kavuralım.

Sonra su ile açtığımız tarhanayı ilave edip karıştıralım.

Daha sonra içine 2 su bardağı suyu ilave edip karıştıralım.

Kaynayana kadar sürekli karıştırarak pişirelim.

Kaynayınca kısık ateşe alıp 15-20 dakika daha pişirmeye devam edelim.

Kalan sıcak suyu koyulaştıkça 1 su bardağı sıcak su olacak şekilde karıştırarak ilave edelim.

Suyun hepsini birden ilave ederseniz çorbanın kıvamını yakalayamazsınız.

Son olarak üzerine naneyi, pul biberi ve tuzu ilave edip 1 taşım daha kaynatalım.

Tarhana Çorbamızı sıcak sıcak servis yapın.

Soğuk kış günlerinde hazırlayabileceğiniz şifa dolu bir lezzet.

Tarifimiz 4 kişiliktir.

Bu harika Tarhana Çorbası Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Patates Omleti Tarifi

Patates Omleti Tarifi İçin Malzemeler

2 adet büyük boy patates,2 adet yumurta,125 gr kaşar rendesi (1 kase dolusu kadar),1 yemek kaşığı oda sıcaklığında tereyağı,1 tatlı kaşığı tuz + sevdiğiniz baharatlar,Kaliteli seramik ya da teflon tava.

Patates Omleti Yapılışı

Bir kaba yumurtaları, kaşar rendesini, tuzu ve sevdiğimiz baharatları koyalım.

Üzerine rendeleyip suyunu sıktığımız patatesleri ilave edip karıştıralım.

Patatesleri en son hazırlayıp ilave ediyoruz. Çünkü patatesler çabuk kararıyor.

Tereyağını tavanın her yerine sürelim.

Sonra üzerine patatesli harcı döküp elimizle sıkı sıkı bastırarak eşit şekilde yayalım.

Tavanın kapağını kapatıp kısık ateşte pişirelim. (kısık ateşte pişirmez iseniz patatesler pişmez ve çiğ kalır.

Yaklaşık 10 dakika pişirdikten sonra bıçakla hafif kaldırarak kontrol edelim.

Yeterince kızarmış ise bıçakla omletin kenarlarını gevşetelim.

Daha sonra bir servis tabağı yardımıyla omleti ters çevirelim.

Diğer yüzünün pişmesi için tekrar ocağa alalım.

Patates Omletimizi sıcak sıcak servis yapalım.

Bu harika Patates Omleti Tarifi’ni bizimle paylaşan Çiğdem’ce Lezzetler‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Zika virüsü tehdidi

Zika virüsünün Kanada ve Şili hariç Amerika kıtasındaki tüm ülkelerde etkili olabileceği belirtildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bölgesel kuruluşu Pan Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO), batı yarı kürede Kanada ve Şili hariç en az 20 ülkede görülen Zika virüsünün özellikle Güney Amerika’da yayılmaya devam ettiğini duyurdu.

Brezilya’da salgın şeklinde ilk kez 2015 yılının mayıs ayında görülen Zika virüsünü taşıyan sivrisinek türü Aedes'in Kanada ve Şili hariç, Amerika kıtasındaki tüm ülkelerde görüldüğü kaydedildi.

DSÖ, geçen haftaki açıklamasında, 2010 yılından bu yana virüs riskinin 30 kat arttığını, Brezilya sağlık yetkilileri de ülkede virüs bulaştığı düşünülen 3 bin 893 kişi bulunduğunu bildirmişti.

Öte yandan, ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC), konuyla ilgili seyahat uyarısı yaptığı ülke sayısını 22'ye çıkardı.

ABD'deki Kadın Hastalıkları ve Jinekologlar Amerikan Koleji (ACOG) Başkanı Dr. Mark Defrancesco da yaptığı açıklamada, virüsün görülebileceği bölgelere hamile kadınların seyahat etmesinin tavsiye edilmediğini vurguladı.

Ayrıca, Batı Nil virüsü gibi sivrisinek yoluyla yayılan Zika virüsünü ABD'de bulaştıran sivrisineklerin Teksas, Florida ve New Jersey eyaletlerinin doğu kıyılarında görüldüğü açıklandı.

Hawaii'de, Brezilya'ya seyahat etmiş bir kadın geçen hafta, Zika virüsünün neden olduğu "sakat doğum" gerçekleştirmişti.

Zika virüsünden etkilenen kişiler için özel bir tedavi yöntemi ve virüs için bir aşı henüz bulunmuyor. Virüsün grip benzeri belirtileri olabileceği bildirilirken, virüsün bulaştığı kişide ateş, deride döküntü ve eklem ağrısının da görülebileceği kaydedildi. CDC'ye göre virüsten etkilenenlerin yüzde 80'nde hiçbir belirti görülmüyor.

Uganda'nın doğusundaki Zika ormanından adını alan virüs, ilk defa 1947'de bu ormanda bulunan bir maymunda keşfedildi.

AA



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

28 Ocak 2016 Perşembe

Soğuk hava "yüz felci" riskini artırıyor

Gözyaşı ve tükürük salgısının azalması, tat duyusunun bozulması, gürültüye hassasiyet gibi bulguların yüz siniri felcinin belirtisi olduğunu ifade eden uzmanlar, soğuk havalarda yüz felcine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.    Yüz sinirinin çalışmamasının en bariz bulgusunun yüzün bir yanındaki hareketlerin azalması veya kaybolması olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Haluk Akış, "Gözyaşı ve tükürük salgısının azalması ve tat duyusunun bozulması yüz siniri felcinin belirtisidir. Yüz felci, yüzün kaslarını uyaran sinirlerde ortaya çıkmaktadır. Yüz sinirlerinin soğuğun etkisiyle kemik bir kanalın içerisinden geçerken sıkışması sonrası yüz felci meydana gelmektedir. Bu durumda ağızda ve yüzün değişik yerlerinde kaymalar meydana gelmekte, gözleri kapatamama gibi belirtiler göstermektedir. Bu durum yüz görüntüsünü bozarken, gözün kapanmaması ise enfeksiyon kapmasına sebep olabilir" dedi.   Yüzün çok fazla soğuğa maruz kalan bir bölge olduğuna dikkat çeken Akış, "Soğuk havalarda dışarı çıkarken mutlaka yüzü ve başı soğuktan koruyacak şekilde bere, şal ve atkı kullanılmalıdır. Banyo sonrası saçlar tam kurutulmadan dışarı çıkılmamalı, yüz su ile temas ettiği zaman ise kurutulduktan sonra bulunan ortamdan çıkılmamalıdır. Yüz felci tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu sebeple yüz felci bulguları olan hastalar hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar. Yüz felcinin önüne geçmek için ise, yüz egzersizleri de çok önemlidir" diye konuştu.    (İHA)

Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Tahinli Açma Tarifi

Tahinli Açma Tarifi İçin Malzemeler

1 su bardağı ılık süt,1 su bardağı ılık su,1 çay bardağı sıvı yağı,2 çorba kaşığı toz şeker,1 tatlı kaşığı tuz,1 paket instant maya (10 gr),Aldığı kadar un.

Yağlamak İçin:

250 gr tereyağı,2-3 çorba kaşığı tahin.

Üzeri İçin:

2 adet yumurta sarısı.

Tahinli Açma Yapılışı

Bir kaba mayayı, toz şekeri ve ılık suyu koyup karıştıralım.

Bu şekilde 5-10 dakika bekletelim.

Kabaran mayanın içine ılık sütü, sıvı yağı ve tuzu ilave edip karıştıralım.

Üzerine azar azar unu ilave edip ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur yoğuralım.

Hamurun üzerini nemli bir bezle örtelim ve 15-20 dakika dinlendirelim.

Yağlamak için; tavada tereyağını eritelim.

İçine tahini ilave edip iyice karıştıralım.

Dinlenen hamuru 4 eşit bezeye ayıralım.

İlk bezeyi hafif unlu zeminde açabildiğimiz kadar ince açalım.

Üzerine tereyağlı tahinli karışımdan 4-5 yemek kaşığı döküp her yerine eşit şekilde sürelim.

Sonra resimdeki gibi sırayla katlayalım ve buzdolabında 30 dakika dinlendirelim.

Dinlenen hamuru merdane ile hafif büyütelim.

Daha sonra 2 cm kalınlığında şeritler halinde keselim.

Her kestiğimiz şeridi tek yöne kıvırıp sonra da kendi etrafına dolayalım.

Kalan bezeleri de aynı şekilde hazırlayalım.

Hazırladığımız açmaları yağlı kağıt serili tepsiye dizelim.

Açmaların üzerine yumurta sarısı sürelim.

Tahinli Açmalarımızı önceden ısıtılmış 175° fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Bu nefis Tahinli Açma Tarifi için Pembe Tatlar‘a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Bitki çaylarıyla kışı sağlıklı geçirin

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, kış mevsiminde bağışıklık sistemini güçlendiren bitki çaylarıyla ilgili önerilerde bulundu. Köse, şunları söyledi:   Kuşburnu Kuşburnu iyi bir C vitamini kaynağı! Hatta en iyi C vitamini kaynağı diyebiliriz. Özellikle havaların değişken olduğu şu Ocak ayında günde 1 fincan kuşburnu çayı ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.   Ihlamur Ihlamur hep hastalıklarla beraber anılıyor, başka türlü aklımıza gelmiyor. Bitki çaylarının en masumu olan ıhlamuru bir de balla tatlandırarak hem tatlı isteğinizi azaltabilir hem de hastalıklara karşı koruma kalkanınızı oluşturabilirsiniz!   Chai baharatlı çaylar Chai aslında birçok baharattan oluşan bir karışım. Hatta bazı kahve dükkânlarında sütle karıştırılmış olarak da rastlamış olabilirsiniz. Tarçın içeriği sayesinde tatlı krizlerinizi atlatmanıza yardımcı olurken, karabiber ve zencefil içeriği ile vücut sıcaklığınızı korumanıza yardımcı olur. Böylece hastalıklar size yaklaşamaz!   Yeşil çay Yeşil çay, siyah çayın işlenmemiş halidir. Bu yüzden fazla tüketimi ödem oluşmasına sebep olabilir. Ancak metabolizma hızlandırıcı etkisini de bir kenara atamayız. Günde 2 fincan yeşil çay hem sağlığa yarar hem kilolara.   Kayısı çayı Kayısı çayının en önemli etkisi sindirim sorunlarını azaltmasıdır. Bağışıklık sistemi ile sindirim sistemi beraber çalışır ve biri aksadığında diğeri etkilenebilir. Bu yüzden 2 günde 1 tüketeceğiniz 1 fincan kayısı çayı barsak sorunlarınızı gidermeye yardımcı olur. Dolaylı yoldan virüslere savaş açmış olursunuz.

Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kahvaltı Etmek Kalp Krizini Önlüyor!

Kimi zaman geç uyanmak veya uyandığımızda kendimizi aç hissetmemek, kimi zamansa işe giderken kısıtlı hazırlanma sürecinde fırsat bulamamak gibi nedenlerle kahvaltıyı genellikle atlıyoruz. Oysa kahvaltı, uzun süreli açlıktan sonra vücudumuza ihtiyacı olan enerjiyi verdiğimiz günün en önemli öğünü. Akşam yemeği veya gece ara öğününden sonra ortalama 10-12 saat aç kalan vücudumuz güne başlarken yakıtı bitmiş bir araç gibi oluyor. Bu nedenle uyandıktan sonra 1 saat içinde mutlaka kahvaltı etmemiz ve vücudumuza yakıtını vererek çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Üstelik yapılan bilimsel çalışmalar da kahvaltının yaşam kalitemizi arttırmasının yanı sıra sağlıklı bir yaşam için de çok önemli olduğunu ortaya koyuyor.

1-Daha hızlı kilo vermemizi sağlıyor

Kilo; harcadığımız enerji ile aldığımız enerji arasında kurulan bir denge. Harcadığımız enerji aldığımız enerjiden daha fazla olduğunda kilo veriyoruz. Bazen ‘’Ne kadar az yersem o kadar iyi, zaten sabahları acıkmıyorum.’’ diye düşünerek, kahvaltıyı atlıyoruz. Peki, kahvaltıyı atlamak aldığımız enerjiyi azaltmasına rağmen neden kilo aldırıyor? Bunun 2 nedeni var: Öncelikle; kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde fiziksel aktiviteleri daha düşük oluyor ve enerji harcaması azalıyor. Harcadığımız enerji azaldıkça da kilo vermek zorlaşıyor. İkinci neden ise; aç kalarak vücudu ‘’Kıtlık sinyali’’ moduna geçirmek. Uzun süre enerjisiz, yani aç kalan vücut sonraki öğünde tüketilen yiyecekleri yağa dönüştürerek depoluyor. Bu olumsuz etkileri yaşamamak için, uyandıktan sonra mutlaka 1 saat içinde kahvaltı etmeliyiz.

2- Kalp krizi riskini düşürüyor

Harvard Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, kahvaltı etmeyenlerde kalp krizi ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 27 daha fazla olduğu tespit edilmiş. Kalp krizine neden olan faktörler; tansiyon, insülin direnci, serbest yağ asitleri ve LDL denilen kötü kolesterolün artışı olarak sıralanıyor ve kahvaltı etmeyerek, açlık süresini uzatmak bu kötü sonuçları doğurarak kalp krizine zemin hazırlıyor.

3- Hafızayı güçlendiriyor, konsantrasyonu artırıyor

Yapılan 45 çalışma, kahvaltı etmenin konsantrasyon sağlama, dikkatimizin dağılmasını önleme ve hafızayı güçlendirme gibi etkilerinin olduğunu ortaya koydu. Kahvaltı etmek beyin için gerekli enerjiyi sağlayarak, öğrenmeyi geliştiriyor. Kan şekeri düzeyinin normal aralıklarda olması öğrenme gibi beyin işlevlerini düzenliyor. Kahvaltı edilmediğinde ise uzamış açlık süresi kan şekerinin en alt düzeye inmesine neden oluyor ve beyne yeterli glikoz sağlanamıyor. Bu durum, konsantrasyonun azalmasına, verimin düşmesine, üretkenliğin azalmasına yol açıyor. Bunlara ek olarak; insülin, seratonin, kortizol gibi hormonların salınımı da bilişsel fonksiyonları etkiliyor ve kahvaltı etmemiz gereken saatte aç kaldığımızda bu hormonların dengesinin bozulmasına sebep oluyoruz.

4- Diyabetten koruyor

2013 yılında, Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada 46 bin 289 kadın izlenmiş ve kahvaltı edenlerin tip 2 diyabete yakalanma riskleri daha düşük bulunmuş. Kahvaltıyı atlayan kişilerin yemek sonrası glikoz ve insülin değerleri daha yüksek oluyor ve kahvaltıyı atlamak insülin duyarlılığını bozuyor. Aynı zamanda, kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde daha sık acıkmaları ve fazla yemeleri daha olası. Bu durum da artmış glikoz ve insülin yanıtına neden oluyor, yani şeker metabolizmasını bozuyor. Bu bozulmalar da diyabetle sonuçlanabiliyor.

5- Gün boyu enerji veriyor

Uyandığmızda kahvaltı ederek, ihtiyacımız olan enerjiyi almak fiziksel ve psikolojik açıdan kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Kahvaltı etmeyen kişiler yorgunluk, güçsüzlük, konsantrasyon bozukluğu, kan şekeri düşüklüğü ve gün boyu uykusuzluk yaşarken, kahvaltı edenler daha enerjik oluyor. Ayrıca, kahvaltı etmeyen kişilerin gün içerisinde yüksek yağ ve şeker içerikli besinlere yönelmeleri daha kolay olurken, kahvaltı edenler iştahını daha iyi kontrol edebiliyor.

Sağlıklı kahvaltı nasıl olmalı?

Kahvaltının olumlu etkilerinden maksimum düzeyde yararlanabilmek için; açma, poğaça gibi yüksek yağ içerikli ve çabuk acıktıran seçeneklerden kaçının. Bunun yerine tam tahıllı ekmek, peynir, yumurta, domates, salatalık, zeytin veya cevizin olduğu bir kahvaltı tercih edebilirsiniz. Eğer daha pratik bir kahvaltıya ihtiyaç duyuyorsanız, 1 su bardağı süt, tahıllı gevrek, 1 porsiyon meyve iyi bir seçenek olacaktır.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Nasıl Yapılır

Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Tarifi İçin Malzemeler

15 adet çiğ nohut,1 su bardağı süt.

Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Yapılışı

Nohutları yıkayıp iyice kurulayalım.

Temiz bir kavanozun içine nohutları koyalım.

Tencereye sütü koyup hafif elimizi yakacak şekilde ısıtalım.

Süte parmağımızı değdirdiğimizde 7 kadar sayabiliyorsanız süt mayalanmaya hazır demektir.

Hazırladığımız sütü nohutların bulunduğu kavanoza dökelim.

Kavanozun kapağını iyice kapatalım.

Kavanozu bir örtü ile iyice saralım.

Oda sıcaklığında uygun bir yerde mayalanması için bekletelim. Eğer sıcak bir yerde bekletebilirseniz mayamız 5-6 saatte olur.

Ben mayamı gece 11 gibi hazırladım. Sabah saat 9 gibi de mayam tutmuştu.

Tutan maya kesilmiş süt gibi oluyor.

Hazırladığımız mayayı süzgece alıp süzdürelim. Ya da nohutlara değdirmeden bir kaşık ile de alabilirsiniz.

Hazırladığımız Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası ile hiç vakit kaybetmeden sütünüzü mayalayın.

Evimizde sağlıklı ve organik yoğurt mayası hazırlamak bu kadar kolay. Mutlaka sizlerde evlerinizde deneyin.

Bu harika Nohuttan Sağlıklı Yoğurt Mayası Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kadınbudu Köfte

Kadınbudu Köfte Tarifi İçin Malzemeler

1 kg kıyma,1 kase pirinç ve ya pirinç pilavı,1 adet kuru soğan,1 diş sarımsak,1 adet yumurta,Tuz,Karabiber,Nane,Kimyon,Pirinçleri haşlamak için su.

Kızartmak İçin:

Sıvı yağı.

Pane Malzemesi İçin:

3 adet çırpılmış yumurta,Un,Galeta unu.

Kadınbudu Köfte Yapılışı

Pirinçleri yıkayıp tencereye alalım.

Pirinçlerin üzerini geçecek şekilde su ilave edip pirinçler yumuşayana kadar haşlayalım. Su kalırsa suyunu süzdürelim.

Bir kaba kıymayı, haşladığımız pirinci, rendelediğimiz soğanı, sarımsağı, yumurtayı, baharatları ve tuzu koyup iyice yoğuralım.

Harçtan küçük parçalar koparıp şekillendirelim.

Hazırladığımız köfteleri önce una sonra çırpılmış yumurtaya son olarak da galeta ununa bulayalım.

Kadınbudu Köftelerimizi kızgın yağda arkalı önlü kızartıp sıcak sıcak servis yapalım.

Çocuklar bu lezzete bayılıyor. Mutlaka sizlerde deneyin.

Bu nefis Kadınbudu Köfte Tarifi için Aylinden Denemeler‘e teşekkür ederiz.

Bu Tarifi Defterime Ekle !

Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kadınbudu Köfte

Kadınbudu Köfte Tarifi İçin Malzemeler

1 kg kıyma,1 kase pirinç ve ya pirinç pilavı,1 adet kuru soğan,1 diş sarımsak,1 adet yumurta,Tuz,Karabiber,Nane,Kimyon,Pirinçleri haşlamak için su.

Kızartmak İçin:

Sıvı yağı.

Pane Malzemesi İçin:

3 adet çırpılmış yumurta,Un,Galeta unu.

Kadınbudu Köfte Yapılışı

Pirinçleri yıkayıp tencereye alalım.

Pirinçlerin üzerini geçecek şekilde su ilave edip pirinçler yumuşayana kadar haşlayalım. Su kalırsa suyunu süzdürelim.

Bir kaba kıymayı, haşladığımız pirinci, rendelediğimiz soğanı, sarımsağı, yumurtayı, baharatları ve tuzu koyup iyice yoğuralım.

Harçtan küçük parçalar koparıp şekillendirelim.

Hazırladığımız köfteleri önce una sonra çırpılmış yumurtaya son olarak da galeta ununa bulayalım.

Kadınbudu Köftelerimizi kızgın yağda arkalı önlü kızartıp sıcak sıcak servis yapalım.

Çocuklar bu lezzete bayılıyor. Mutlaka sizlerde deneyin.

Bu nefis Kadınbudu Köfte Tarifi için Aylinden Denemeler‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Unlu Börek Tarifi

Unlu Börek Tarifi İçin Malzemeler

2 adet yufka.

İçi İçin:

6 yemek kaşığı tepeleme ezilmiş beyaz peynir,8-9 dal kıyılmış maydanoz.

Arası ve Üzeri İçin:

1 su bardağı un,1 su bardağından 2 parmak eksik sıvı yağı (üzerini su ile tamamla).

Unlu Börek Yapılışı

İçi için; bir kaba beyaz peyniri ve maydanozu koyup iyice karıştıralım.

Yufkayı düz zemine serelim.

Yağlı su karışımıyla yufkayı ıslatalım.

Tel süzgece 2 yemek kaşığı un koyup yufkanın her yerine serpelim.

Yufkayı ikiye katlayalım.

Tekrar yufkayı ıslatalım.

Süzgece 1,5 yemek kaşığı un koyup yarım yufkanın her tarafına serpelim.

Sonra yufkayı kenarlarından hafifçe katlayalım.

Yufkanın uç tarafına 3 yemek kaşığı peynirli harçtan koyalım.

Daha sonra rulo şeklinde sarıp 3 parmak eninde keselim.

2 ci yufkayı da aynı şekilde hazırlayalım.

Hazırladığımız börekleri yağlı kağıt serili tepsiye dizelim.

Böreklerin üzerine kalan yağlı su karışımından sürelim.

Önceden ısıtılmış 200° fırında altı ve üstü kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişirelim.

İlk sıcaklığı çıkan Unlu Böreklerimiz servise hazır.

Bu güzel Unlu Börek Tarifi için Vanilins‘e teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

27 Ocak 2016 Çarşamba

Derin düşman: pankreas kanseri

Pankreas kanserini derin düşman olarak değerlendiren Karagözoğlu, beslenme alışkanlıkları konusunda uyardı.

Pankreasın yaklaşık 15 santimetre uzunluğunda bir iç organ olduğunu kaydeden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Mide bağırsakların arkasında alt sırt ve bel omurlarının önünde bulunan Yumuşak, sarımtrak, çekiç şekilli bir organdır. Görevi alınan gıdaların sindirilmesi ve kan şekerinin dengede tutmaktır” dedi.

"ERKEKLERDE 2 KAT FAZLA GÖRÜLÜR”

Pankreas kanserlerinin genellikle 60 yaşından sonra görülse de 40 yaşının altında da görülebildiğini anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, şunları söyledi:

"Erkeklerde pankreas kanseri görülme oranı kadınların 2 katıdır. Kalıtımsal bazı hastalıklarda Pankreas kanseri daha sık görülür.”

"YAŞLILIK ŞEKERİ KANSER İŞARETİ Mİ?”

Pankreas Kanserinde kan şekerinin yükselebileceğini, idrarda şeker çıkabileceğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ”İleri yaşlarda ortaya çıkan Şeker hastalığı ile Pankreas Kanserinin şikâyetleri karışabilir. Her iki hastalıkta da kişi zayıflayabilir. Yaşlılık Şekeri canım bişey olmaz cümlesi erken tanıyı engelleyebilir. Bu nedenle özellikle 60 yaş sonrasında kan şekeri yüksek bulunan kişiler mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir” dedi.

"KEYFİMİZ FELAKETİMİZ OLMASIN”

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Alışkanlıklarımız bedenimizin aşınmasına neden olur. Sigara kullanımı, alkol, kahve alışkanlıkları pankreas organının aşınmasını arttırır. Sadece ve yoğun şekilde protein ağırlıklı beslenme, yağlı yemek yeme alışkanlığı kanser riskini anlamlı şekilde arttırır. Bu nedenle keyfimiz felaketimiz olmasın diyorsak alışkanlıklarımızı yeniden düzenlemeliyiz. Çeşitli sebeplerle meydana gelen Pankreas İltihapları da riski arttıran durumlardır” diye konuştu.

"SIRT AĞRISI, DEPRESYON İLK BULGU OLABİLİR”

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Sinsi bir seyir izleyen pankreas kanserinin çeşitli işaretleri vardır. Kilo kaybı, karın ağrısı, sarılık, iştah kaybı, bulantı-kusma, halsizlik, yorgunluk, ishal, sindirim zorluğu, camcı macunu renginde dışkılama, solgunluk, aniden ortaya çıkan ve aile öyküsü bulunmayan şeker hastalığı önemsenmesi gereken şikâyetlerdir. Sıradan ve her hastalıkta görülebilen şikâyetler olduğundan kişiler doktor başvurusu yapmazlar. Bu da tanıyı geciktirir. Sırt ağrısı ve depresyon gibi psikolojik bozukluklar bile ilk şikâyet olarak ortaya çıkabilir” dedi.

"ÇAY RENGİNDE İDRAR, CAMCI MACUNU RENKLİ DIŞKI”

Şişkinlik, hazımsızlık ve iştah kaybı ile birlikte yetersiz gıda alımı sonucunda da hastaların kilo verdiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu "Genellikle sarılık en sık ve en erken ortaya çıkan belirtidir. Başlangıçta gözlerde ortaya çıkar, daha sonra deride sararma olur. Hastanın idrar renginin koyulaşarak "çay renginde idrar” meydana gelir. Ve sonunda "camcı macunu dışkı” ile sonuçlanır. Karın ağrısı başta hafif, sonra sırta vuran karın ağrısı şeklini alır. Künt tabiatlıdır. Şişkinlik ve hazımsızlık belirtileri ile sıklıkla birliktedir” dedi.

"ERKEN TANI ŞÜPHEYLE MÜMKÜN”

"Bize gelen hastalarımızın tüm şikâyetlerinde bu ihtimali düşünerek planlama yaparız. Pankreas kanserini erken tanımak önce hastanın sonra doktorun şüphelenmesiyle mümkün olabilir. Hastalık sinsi başlar, sinsi ilerler. Tanı koymada bizlere Serum bilirubinleri, alkalen fosfataz, karaciğer transaminazları ile CEA, CA 19-9 ve CA 125 gibi tümör belirteçleri yardımcı olabilir” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Basit bir idrar tahlilinde bilirubin pozitifliği bile bize ipucu verebilir. Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi, Batın Mr hastaya göre tercih ettiğimiz görüntüleme yöntemleridir. Hastaya göre doktoru hangi tetkikleri yapacağına karar vermelidir” dedi.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Tarhana Çorbası Tarifi

Tarhana Çorbası Tarifi İçin Malzemeler

Yarım çay bardağı toz tarhana (yazdan hazırlanmış),1 çay bardağı soğuk su,1 yemek kaşığı domates salçası,1 yemek kaşığı dolusu tereyağı,1 çay kaşığı nane,1 çay kaşığı silme pul biber,1 tatlı kaşığı tuz (damak tadınıza göre ayarlayın),7 su bardağı sıcak su.

 

Tarhana Çorbası Yapılışı

Bir kaba tarhanayı ve 1 çay bardağı soğuk suyu koyup iyice karıştıralım. Tarhanayı soğuk su ile açarsanız topaklanmaz.

Tencereye tereyağını koyup eritelim.

Üzerine salçayı ilave edip kavuralım.

Sonra su ile açtığımız tarhanayı ilave edip karıştıralım.

Daha sonra içine 2 su bardağı suyu ilave edip karıştıralım.

Kaynayana kadar sürekli karıştırarak pişirelim.

Kaynayınca kısık ateşe alıp 15-20 dakika daha pişirmeye devam edelim.

Kalan sıcak suyu koyulaştıkça 1 su bardağı sıcak su olacak şekilde karıştırarak ilave edelim.

Suyun hepsini birden ilave ederseniz çorbanın kıvamını yakalayamazsınız.

Son olarak üzerine naneyi, pul biberi ve tuzu ilave edip 1 taşım daha kaynatalım.

Tarhana Çorbamızı sıcak sıcak servis yapın.

Soğuk kış günlerinde hazırlayabileceğiniz şifa dolu bir lezzet.

Tarifimiz 4 kişiliktir.

Bu harika Tarhana Çorbası Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Kısır Nasıl Yapılır

Kısır Tarifi İçin Malzemeler

3 çay bardağı köftelik bulgur,1 adet orta boy kuru soğan,4 sap yeşil soğan,1 tutam maydanoz,1 tutam marul,1 yemek kaşığı domates salçası,1 yemek kaşığı biber salçası,5 yemek kaşığı sıvı yağı,3 yemek kaşığı nar ekşisi,Yarım limonun suyu,1 su bardağı sıcak su (200 ml),1,5 tatlı kaşığı tuz,1 çay kaşığı silme karabiber,1 çay kaşığı silme pul biber.

Kısır Yapılışı

Bulguru bir kaba alalım.

Üzerine sıcak suyu ilave edip karıştıralım ve üzerini bir kapak ile kapatalım.

Yeşil soğanı, maydanozu, marulu iyice yıkayıp ince ince doğrayalım.

Kuru soğanı ince ince doğrayalım ve bir tavaya alalım.

Üzerine sıvı yağı ilave edip kavuralım.

Sonra domates ve biber salçasını ilave edip kavuralım.

Daha sonra tuzu ve baharatları ilave edip kavuralım.

Hazırladığımız soğanlı salçalı karışımı bulgurun içine ilave edip iyice karıştıralım.

Son olarak üzerine ince ince doğradığımız yeşil soğanı, marulu, maydanozu, nar ekşisini ve limon suyunu ilave edip iyice karıştıralım.

Kısırımızı servis tabağına alıp istediğimiz şekilde süsleyelim.

Kısır tarifimiz 5-6 kişiliktir.

Bu harika Kısır Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari

Ayvalık Tostu Tarifi

Ayvalık Tostu Tarifi İçin Malzemeler

7-8 dilim sucuk,2 adet sosis3 adet salam,1-2 adet domates,3 yemek kaşığı rus salatası,6 dilim kaşar peyniri,3-4 adet kornişon turşu,2 adet dilimlenmiş köy ekmeği.

Ayvalık Tostu Yapılışı

Köy ekmeklerini çok hafif kurutmadan tost makinasında ısıtalım.

Üzerine kaşar dilimleri yerleştirelim.

Sonra üzerine sıra ile sosisi, salamı, sucuğu, domatesi yerleştirelim.

Domateslerin üzerine salatalık turşusunu ve rus salatasını koyalım.

En üste tekrar kaşar dilimleri yerleştirelim.

Diğer köy ekmeğini üzerine kapatıp tost makinesine alalım.

Kaşarlar yumuşayıp hafif eriyene kadar tost makinesinde bekletelim.

Ayvalık tostumuz servise hazır.

Tarif 1-2 kişiliktir.

Çok hafif ve lezzetli bir tarif oldu.

Ayvalık Tostu ekmeği bulursanız onunla yapın.

Bu harika Ayvalık Tostu Tarifi için Duygu Temel Gördal’a teşekkür ederiz.



Şifalı Bitki Bilgileri BitkilerleDeva.com
Saglik Portalım, sifa market, Saglik Videolari